Bir yer?!..Hiç bir ''ayrıntılı anlatım cümlesi'' olmaksızın?!
Bu fotoğrafa bakarken,bir şeyler düşünüyor musunuz?
Yoksa sadece,öylesine bakıyor musunuz?
Sanmam..İnsan düşünen hayvandır?! Sanki gezegende yaşayan diğer hayvanlar,''düşünemeyen canlılar'' mış gibi!!
Her canlı düşünür,yerde yürüyenler,havada uçanlar,denizde yüzenler,toprağa kök salanlar,hepsi...
Bu durumda,insan,düşünen canlı olma özelliğiyle,ön sırada ve özel değildir!
İnsan,çok kapsamlı düşünen hayvan..Hain,kurnaz,çapraz ilişkilendirme yeteneği gelişkin..
Kalp kırabilen,yalan söyleyebilen,dışlayan,sevgisizliği ve ilgisizliğiyle,karşısındakini ölüme bile sürükleyebilen..Kendi türüne acımasızlığıyla ünlü ama bir o kadar da güçlü,yoktan var edebilen,zamanlara damgalar vuran,zeki,duygulu,sarılmayı da bilen,gözyaşıyla da ağlayabilen;hassas hayvan!
Bu düşünceler nereden geldi?
Kalemi güçlü bir dostumun,geceden bu yana okuduğum,beni bu günden alıp,içsel dalgalara,sorgulara götüren notları,çokça sevdiklerime duyduğum koyu hasret ve üzerinde çalıştığım son ekmek,bana haddimi bildirdi..Hiç bir konuda ''ben tamamım artık'' denemez..İnsan ne kadar da inansa içinde biriktirdiklerine,ne kadar da yetkin olmaya çabalasa,o inandığı ''şeyler silsilesi'',bir anda üzerine yıkılabilir..Düşünebilen canlı olması yetmez,o an..
Bütün konsantrasyonu,yine o düşünme becerisiyle,yok olabilir..
Kendini kandırmaları,bir anlık aydınlanmayla son bulabilir..
Oynadığı hayat oyunundan,ansızın kendini çıkarabilir..
Oyalanırız..Her şey oyalar aslında bizi.''Gerçek olandan uzak'' yaşamaya alışık olabilmek için..Sevdiklerimizden uzak yaşamaya,hayatımızda eksikliğini hissettiğimiz olguların yokluğuna,günlük rutinlerin anlamsızlığına,yaşadığımız coğrafyanın parçası olarak,hayatımızı tükettiğimiz fikrine ve bir gün her şeyin biteceğini bile bile,küçük-büyük olmadık işlere üzülerek yaşamaya alışmak..Bu liste aslında dehşet verici biçimde kabarık bir liste!
Oyalanırız..
Sevdiğimiz,büyük ilgi duyduğumuz bir konuyu seçerek,ona odaklanarak oyalanabiliyor isek,şanslıyız,bir parça..İşin diğer parçasındaki şanssızlık ise,''oyalanmak'' net bir durum bildirisi değil,sisli,flu bir durum bildirisidir!
Yetkin olduğumuzu sanmayın..Ne duygularımızda,ne yeteneklerimizde,ne de ifadelerimizde..Bir anlık dalgınlık,hüzün ve yahut hasret,eğer yoğunsa,her işimizi,al aşağı edebilir :)
Bu ekmeğin hamuruyla çok severek,büyük bir konsantre ile uğraşamadım.
Ekşi mayasını izlerken,keyif duyamadım.
İlk mayalanma ve ikinci dinlenme süresi boyunca,her şey normaldi..Heyhat,güne yoğun bir karmaşa,hasret duygusuyla başladım.
Ekmeğe gidip gelip bakmadım,sevgimi ve ilgimi ona yoğunlaştırmadım..Günün yorgun garipliği,sıkı biçimde duygu bağı kurduğum ekmeklere de yansıyabiliyormuş,anladım..
İlk kuzine(soba) ekmeği olması da cabası..Bu ekmek fena yandı!
Sebebi biliyorum..
Bazen hiç bir şey oyalamaz insanı.Öyle günler,olur.
O gün belki de ihtiyacımız olan,daha fazla oyun oynamaktır.Daha yoğun oyalanmak için bir şeyler icad etmek gerekiyordur.
Gereken şey,oturup da özlemek değildir...
Belki de dışarı çıkmak,en güzel çaredir..Uzun bir yürüyüş ve sakinlikten sonra,bol oksijenin de yardımıyla,belki düzeni kaymış her şeye bir ayar getirilebilir :) Yeter ki akıl edilebilsin..
Arada ekmekler kabarmayabilir,yanabilir,olmayabilir..Olabilir!
Ekmek fotoğrafında gördüğümüz öndeki dilimin yanık kenarı,bir fare tarafından kemirildi..
Evlerimizde,şimdi uzakta olan,bazı ''sevgili fare''lerin,hasretlerinin bitme ihtimali,paylaşımlarımızın ara sıra olabildiği,yabancı zamanlarda dahi olsak,bunun kısa sürmesi,çok önemli :)
Nasıl olsa,hiç bir şey sonsuz değildir :)
Sevmek;mükemmelliğin ta kendisidir,paylaşmak ve sarılmak ise her şey :)
Sık sık,hayatın ne kadar güzel ve doyulmaz olduğunu düşündüren,sonsuz ve vazgeçilmez,büyük sevgilerinizin/sevgililerinizin olması dileğimle!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder