Sayfalar

3 Aralık 2015 Perşembe

Mor Tartine Ekmek ( Mor Havuçlu Ekmek)


İçinde ekşi maya olduktan sonra,''herhangi bir şeyli'' ya da ''hiç bir şeyli'' olmasının önemi yok fakat,bu doğal ekmekler,doğal yöntemlerle renklendikçe,kış günü,benim de içim renkleniyor!

Yeşil ekmekten sonra,evde bulunan sebzeye göre,şimdi sıra mor ekmekte..


Pazardan alınan bu mor havuçlar,bu civardaki bir köyden..Mürekkep gibi,bütün mutfağı renklendiren (rendelerken fayanslar,parmaklarım,kaplar vs mor boya oluyor) kuvvetli rengi gördüğüm an,bu havuçlarla ekmek yapmak fikri oluştu..

Bu sabah saat 08:00 de ekşi mayam ''Coşkun'' buzdolabından çıktığında,ben de havuçları mixer yardımıyla sıvı hale geçiriyordum.



Tabakta görülen havuçlardan elde ettiğim havuç suyu bu kadardı ve ekmek hamurunu hazırlarken kullandığım su miktarını,tam bu kadar eksik kullanarak,ekşi mayalı hamuru hazırladım..

Saat 09:30 da,ekşi mayanın ılık hale gelmesiyle birlikte,hamuru hazırladım,ilk katlamasını da gerçekleştirerek,Tartine yöntemi ile ekmek yapımına başladım..

Oda ısısına kavuştuğunda,un ve su ile besleyerek,tekrar ılık ortamda aktifleşmesini beklediğim ekşi maya,2 saat sonra buzdolabına girmek zorundaydı..İşte Coşkun maya;




Hamurun rengi,daha ilk işe başladığım dakikalarda dahi çok değişikti..Katlamaları gerçekleştirmek için,mutfağa gidip gelip onunla ilgilenmek de çok keyifli oldu..




Her yarım saatte bir kez,toplamda ise 5 tur katlama gerçekleşti ve 3 saat hiç ellemeden uykuya bıraktığım hamur,bu süre sonunda iki misli bir hacime ve güzel ekşi bir kokuya kavuşmuştu..Şimdi sırada,onu hafif unlanmış mutfak tezgahına almak var..



Son katlamasını yaptığım hamuru,üzerini bir bezle örterek,1-1,5 saat tezgahta dinlenmeye bıraktım.
Bu süre bittiğinde,bir sepetin içine serdiğim bezi unlayıp,hamuru bu sepete aktardım.1,5 saat de bu sepette dinlenen hamuru,önceden 220 derecede ısıttığım fırına almak için,pişme kabı içine yerleştirdim.



Hamuru kesmek için jilet kullanıyorum.Ekmeği çizmek,ancak zamanla biraz beceri kazandığım,hatta enine boyuna öğrenmem gereken bir konu...Okuduğum bir yazıda,ustalardan biri,''bir ekmeğe attığımız son imza gibidir,hamura çizik atmak'' diyordu!..Bir ekmeği çizerken,onu kusursuz kılabileceğimiz gibi,mahvolmasını da sağlayabiliriz.

2 çeşit çizik atma yöntemi olduğunu öğrendim..İlki,benim en başından bu yana kullandığım,kimseden görmediğim,öğrenmediğim,iç güdüsel kullandığım,''çizik atıcı aleti,hamur üzerinde,dik açı ile tutarak'' çizme yöntemi...
İkincisi ise,''çizik atıcı aleti,hamur üzerinde,yatay-açılı tutarak'' çizme yöntemi..İkinci yöntemle,ekmek pişerken,kulaklar daha geç açılıyor.İlk yöntemle kulaklar daha çabuk açılıyor.

Her iki yöntemde de ,hamuru,fazla derin kesmek,hırpalamak,hamurun yüzeyini büzmek,kırıştırmak yok!!Kısaca,hamuru hırpalamadan,yarım cm.kadar ve tek hamlede,kararlı bir hareketle çiziği yaratmak..

Hamuru,bulunduğu kapta sarsmadan,hatta fazla kıpırdatmadan,tek hamlede,kararlı ve hızlı...Hangi çizme yöntemi ile olursa olsun,hamur asla hasar almamalı..

Açılı-yatay,tek,büyük ve kavisli bir çizik atarak,pişirme kabını da sarsmadan,neredeyse tek hamlede,fırına yerleştirdim..





Fırında geçirdiği 1 saat süre sonunda,mor hamur,mor ekmeğe dönüşerek,macerasını tamamladı!




Böylece,yeşil mutfakta,yeşil bir ekmek daha deneyimlenmiş oldu.Ekşi maya,kusursuzluğunu,yine bir güzelliğin içinde gösterdi..

Hayal gücümüzü sevdiğimiz şeyler ve kişiler için çalıştırmak
sağlıklı yaşamdır :))






2 yorum:

  1. Coşkun la yapılan sağlıklı leziz müthiş ve ilginç hamur işleri... Sınır tanımayan bir hayal gücü ve yetenek... Tebrik ediyorum, asla yetişemem

    YanıtlaSil
  2. Yeterince vaktiniz olsa,ki biliyorum yok,benim yaptıklarımı misli misli geçersiniz :))) Yine de bunca tatli kelimeyi bir arada görmek beni çok mutlu ediyor...Çok tesekkur ediyorum.Adeta es zamanli gibi birlikte çalışmak çok guzel ;)

    YanıtlaSil