Sayfalar

10 Şubat 2016 Çarşamba

Eğer Ekşi Maya Sahibi İseniz,Nasıl Tatile Gidersiniz?




Uzun bir aradan sonra,bu gayet soğuk kış günlerinde,maksimum derecede sıcak yaz günlerini özlerken,mayalı sohbetlerimize eşlik etsin diye şu müzik parçamızla,''MERHABA'' diyorum;dinleyebilirsiniz.


Okullar yarı yıl tatiline girdiğinde,Ankara'ya gitmeye karar verdik.Korktuğum şey;mayamı evde yalnız bırakmak ya da onun ölümüne neden olmaktı.Fakat biga usulü saklayabildiğimi bildiğim ekşi mayamı,kavanozdaki sıvı halinden,katı hale dönüştürürsem,böyle korkularımın olmayabileceğini düşünerek hazırlığa başladım..

Kavanozda bulunan ekşi mayanın tamamını bir kaba dökerek,yalnızca bol un ilavesi ile ele asla yapışmayan yumuşak bir hamur haline getirdim.Bir kaç parçaya bölerek elimle küçük çubuklar haline getirip,içine biraz un koyduğum kavanoza yerleştirdim.Üstlerine de bol un serperek kavanoz kapağını kapatıp valize yerleştirdim.

Ekşi maya,''biga usulü'' korunmaya alındı ve yaklaşık olarak 11-12 saat valizde yolculuk yaptı.Ankara'ya eve vardığımda,kavanozdaki unlu hamur parçalarını yine bir kaseye alarak,ılık su ile eski kıvamına gelene kadar eriterek,o koyu sıvı formuna ulaştırdım.Ve yine bir kavanoza boşaltıp,aktifleşmesi için 1-2 saat mutfak ortamında bıraktım.Maya kabardığında,buzdolabına yerleştirdim.

Ankara'da kaldığım bir hafta süre içinde,ekşi mayayı 2 kez besledim ve bir kez de ekmek yaptım..

Başka bir fırında ekmek yapmayı tecrübe etmek de benim için çok keyifli oldu..Zaten her seferinde keyif olan bu işlem,bir kat daha eğlenceliydi..

Şimdi Ankara'lı ekmeğin görüntülerini paylaşacağım,buyurun :)







Her güzel ve mutluluk sebebi olan mevzuu gibi,Ankara tatili ve sevdiklerimizle birliktelik de,rüzgar gibi tatlı tatlı esti,geçti,gitti..

Hoş bir seda kaldı kalbimizde! Sevmek,sevilmek,değer vermek,birlikte muhabbet etmek,geniş sofraları,seslerimizle süslemek,paha biçilmezdi..Bence milyar kere teşekkür etsem yine az,ev sahibeliğin,neşen için teşekkürler canım dostum,kardeşim,arkadaşım Şebnem!...

O an için bilemezdik elbette ama bir kaç kare güzel fotoğraf da,gelecekte bakıp bakıp gülümsetecek tatlı anılarımızdan oldu..







İster fırtınalarla dolu zemheri kış olsun,ister sımsıcak bir yaz,bazen gözlerimiz hüzünden ıslanır bazen gülmekten..Asıl mesele,seviyor olmak..Sevebiliyor olmak..İçi titreyerek naifçe düşünmek..

Aile,doğa,hayvanlar,çocuklar,sağlığımız,günlerimiz,yıllarımız..Sevgiyi ve ilgiyi hak eden,bizi biz yapan hayatımıza ait her bir ayrıntı..

Tatil bitti,bundan böyle güzel ekmekler yapmaya,kaldığımız yerden devam :)

Kalplerimizdeki sevgiye ve ilgiye dair muhabbet,bir parçacık bile eksilmesin!..

3 yorum:

  1. Hoşgeldin yeniden... Enfes ekmeklerini ve tadına doyum olmayan yazılarını tekrar görmek çok güzel. Ankara'da isim annesi olduğum Coşkun'la tanışmak ve ekmeğini yemek bana kısmet olduğu için de çok mutluyum ayrıca... Yine bir yerlerde beraber olmak ve harika unlu mamuller yapmak, kalabalık, neşeli sofraları paylaşmak üzere benim güzel, tatlı dilli, tatlı, can arkadaşım.

    YanıtlaSil
  2. Canım benim...Evet,umarım yaz gelince,bir yerlerde,beraberlik dileğimiz gerçek olsun..Seni ve hepinizi çok çok seviyorum.İyi ki varsın,iyi ki varsınız :)))

    YanıtlaSil
  3. Ellerinize sağlık,ben buzdolabında açık bırakarak ünlü zeminde kurutuyordum. Bu fikride beğendim. Iyi günler dilerim

    YanıtlaSil