Translate

18 Kasım 2015 Çarşamba

Neden EKŞİ MAYA?..



Ekşi maya,hava,un ve suyun içinde doğal olarak bulunan faydalı mikroorganizma ve mantarların,belli bir süre fermente edilmesi sonucu oluşan bir maya çeşididir.Çok çok eski çağlardan bu yana biliniyor ve kullanılıyor olsa da,artık günümüzde kesinlikle popüler değildir..

Market mayalarının bir kullanım süresi ve miktarı varken,ekşi mayanın miktarı da kullanım süresi de sonsuzdur..Bir kez elde edildikten sonra,ekşi maya,sınırsız sayıda ekmek,krep,pancake,kek,bazlama,turta vb. yapımında kullanılabilir..Zararlarından dolayı tüketilemeyen (lezzetli ve keyifli) bazı yiyecekler,şifa kaynağına dönüşebilir..

Aralarındaki,''içerikleri''konusundaki farkları hiç sıralamayacağım...Tahmin edersiniz ki,biri gerçek doğal gıda iken,market mayaları da,gerçek zehirlerdendir...




Her zaman,bir insanın sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasının,o insanın genel anlamda sağlıklı olduğunu gösterdiğini düşünürüm.

Sindirim sistemi,mide ve bağırsaklar eğer tıkır tıkır çalışıyorsa,sorun yok demektir.Bu durumun sağlaması olan,probiyotik ve prebiyotik gıdalar da baş rolü kapıyor,doğal olarak..

Endüstriyel gıda sektöründe üretimi yapılan çoğu yiyecek,koruyucu madde ve raf ömrü ikileminde can çekişirken,içeriklerindeki bir çok ''vitamin,prebiyotik,protein,mineral''ifadelerine de nasıl inanmalı bilinmez!

Ekşi maya,koruyucu kimyasallardan asla içermeyen,kendi ürettiğiniz ya da kendi üreten birinden edindiğiniz,içinde yalnızca,un,su ve yahut güvenilir yoğurt,bazen de nohut içeren ve bu besin maddelerinin asla dışına çıkamayacak olan,probiyotik zengini bir gıdadır..Kaldı ki sindirim sisteminin,özellikle bağırsakların sağlığı da bu canlı mikroorganizmalardan sorulur...

Probiyotik yoksunluğunda bağırsak florasında görülen fakirleşme ve yıkım,doğrudan bir çok önemli hastalığın nedeni olacaktır.

Mayalar,vücuda gereksinimi olan bu canlı ve faydalı mikroorganizmaları temin ederken,bir kaç biçimde tüketilebilirler,ki özellikle kefir ve ekşi maya vazgeçilmez kaynaklardır.

Probiyotik ve prebiyotiklerle ilgili yüzlerce sağlık makalelerine biraz göz gezdirirseniz daha kapsamlı bilgi edinebilirsiniz.Kaldı ki,yalnızca kendi tecrübe ve kanaatlerim doğrultusunda bilgi paylaşıyorum ve bir SAĞLIKÇI DEĞİLİM....

Ama bir bakıma da sağlıkçıyım,ailemin,sevdiklerimin ve kendi sağlığım adına..











Sadece bir miktar probiyotik zengini,muhteşem kaynak ''ekşi maya'' ve bir miktar da un,su,tuz karışımıyla elde edilen küçük bir ekmeğin faydaları,kesinlikle kendi cüssesinden büyüktür!..Aslında gerek yok fakat,zaman zaman bu ekmekleri,çeşitli tahıl ve yemişlerle zenginleştirdiğimiz zaman,tek başına önemli bir besin kaynağı ve değerli bir öğün olabilir..

Probiyotikler,sindirim sisteminin içerdiği tüm etkinliklerin kusursuz gerçekleştirilmesini sağlarken,tüketilen bütün gıdalardaki vitamin ve mineral emilimini de maksimum seviyeye çıkarıyorsa.neden günlük beslenmemizde yer almasın?

Bağırsak hareketlerini düzenleyerek,önce kabızlığı,ardından iltihaplı bağırsak hastalıklarını,enfeksiyonları da engelliyorsa...

Karaciğer ve böbrekteki aşırı çalışmanın getirdiği yükü azalttığı da,yine sağlık kaynaklarınca belirtilen bir büyük fayda..

İşte yalnızca şu dört beş maddenin gerçekleşmesi bile,bütün vücut sağlığını bize hediye ediyor..

Gerçek bir ekmek,ancak ekşi mayalı bir ekmektir.Bu ekmeğin bir dilimi,yeterince doyurucudur.Sağlığımızı direkt olumlu etkiler..Beyaz ve endüstriyel maya içeren ekmeklerden bir tane de tüketsek,bu doygunluğu ve sağlığı elde edemeyiz.

Ekşi maya,anti-kanserdir..





Özellikle şimdi bahsedeceğim konunun,bütün gücümle arkasındayım ki;ekşi mayadan yapılan ekmek tüketmek asla kilo sorunu doğurmaz.KİLO ALDIRMAZ..İhtişamlı görünümü,kokusu ve lezzeti arkasında,vücut ağırlığı dengeleyici gücünü saklar..

İlk etapta,ekşi mayalı ekmek,hızlı bir biçimde bir kaç kilo almama neden oldu.Bu süreci takiben,yaklaşık bir hafta sonra,yine hızlı biçimde kilo verdim ve memnun olduğum kiloyu sabitledim.(Bunun için bir çaba sarf etmedim.) Bu benim kendi tecrübem ve elbette kendi bünyem.Fakat bu konu ile ilgili biraz araştırma yaptığımda,insanların büyük geneli arasında aynı durum söz konusu olmuş..

Ekşi mayalı ekmeği diyetinden asla çıkarmayan insanları,sporla amatörce ilgilenenler,profesyonel sporcular,vücut çalıştırıcıları,özel sağlık sorunlarından dolayı,sağlık dengelerini yeniden kurmak isteyen,tedavi sürecindeki kişiler olarak sıralayabiliriz.

Ayrıca hiç bir ekstra durum olmaksızın,yalnızca gerçek ve temiz beslenmek isteyen bireylerin de,bu güzel ekmek,öğünlerde baş tacı...




İnsan sağlığına bu kadar faydalı bir gıdayı tüketmenin,gelecek yıllarda olası negatif durumları önlemek amaçlı,büyük yatırım olduğunu düşünüyorum..

Kanser,tadı tuzu bol zannettiğimiz,kimyasal aromalara bayılıyor...Endüstriyel gıda tüketmekle,onu daha içten davet ediyoruz..

Bu yüzyılın;grip kadar yaygınlık gösteren canavarına karşı dik durabilmek için,doğal olan ve kimyasal içermeyen gıdalara ulaşmaya çabalamak,kendimize karşı duymamız gereken bir sorumluluk..Bizi,kendimizden başkası düşünmüyor!Özellikle gıda sektörü;asla...

Kefir,yoğurt (ev yapımı) ve ekşi maya üretimi yapmak zor değil,hatta neredeyse mecburi..

Sağlığımız üzerinde oyun oynayan çok büyük bir sektör ve çok zengin kuruluşlar,büyük şirketler var..Onların çizdiği çemberin tam anlamıyla dışında olmak,çok acıdır ki,imkansız!...

Neden ekşi maya sorusunun cevabı da,tam burada geliyor:

Bu denli çeşitlilikte zehirle kuşatılmış biçimde yaşarken,bundan kısmen kaçınmak için,kendi bilincimiz ve biraz çabamızla, sağlığımıza,hayatımıza,sevdiklerimize sahip çıkmak için :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder